J-Hope’un kendisini tanıtmasına ve Hope World’ü, K-Pop yıldızının ilk solo mixtape’i, sunmasına izin verin. J-Hope’un, 24, gerçek adı Jung Hoseok ve dünyanın en popüler erkek gruplarından BTS’in yedi üyesinden biri. Ancak bireysel projesini yayımlaması BTS’in egemenliğine bir son verme gibi amaç gütmüyor. Hatta bireysel mixtape’ini yayımlayan üçüncü üyeleri J-Hope. Grubun birliğinde bozulma olmaksızın global hayranları ARMY’ye kendi sanatsal vizyonlarını gösteriyorlar.
“Grup her zaman önce gelir, bu yüzden BTS olarak projelerimize odaklandım ve otel odasında, uçakta, nerede olursa olsun kendime zaman yaratmaya çalıştım.” diyor, ‘telefon kartı’ olarak gördüğü Hope World’ün iki senelik sürecini anlatırken.
BTS’te rapiyle ve eski sokak dansçısı olmasıyla bilinen genç yıldız, keskin hareketleri sayesinde BigHit Entertainment’ın kurucusu ve CEO’su Bang Si Hyuk tarafından keşfedildi. Hope World’de sesini esnetiyor, Korece bilmeyen rap ve pop severlerin bile keyif alabileceği bir dizi şarkı hazırlıyor. Mixtape, Jules Verne’den esinlenen bir serüvenle başlıyor, daha sonra ün ve başarı konusundaki şahsi derin düşüncelerinin kapağını açıyor. Hepsi akılda kalıcı, pozitiflik ve parti izleri taşıyan; trap, dans ve tropik beatler üzerine kurulu. İşte J-Hope, özel olarak TIME ile -dil farklılığına rağmen- çeviride mesajını kaybetmeyen solo parçalarının ardındaki hikayeyi paylaşıyor.
TIME: Neden mixtape yayımlamak istedin? Bunu BTS’in müziğinden ayıran ne?
j-hope: Hayalim hep kendi yaptığım müzikle klip çekmek ve performans sergilemekti. Ayrıca müziğe kendi hikayemi katmak ve bunu dünyayla paylaşmak istedim. [BTS üyeleri] RM ve SUGA’nın kendi mixtape’lerini yayımlaması kendi projem için beni motive etti. Önceden ve hala, başladığımız günden bugüne kadar, onlardan derin bir şekilde etkileniyorum ve onların kendi bireysel hikayelerini anlatmalarının ve kendi tarzlarında müzik yapmalarının harika olduğunu düşündüm hep. Önce dansla başladım ama ben de müzik üzerinden hikayemi anlatabileceğimi hissettim.
Mixtape içinde trap, EDM, fütüristik funk-soul karışımı unsurlar bulunmakta. Ama en önemlisi rapin tüm formlarına açıkça meyillisin. Hangi sanatçılar ve sesler seni daha çok etkiledi?
Aslında çalışırken “Bu türde şu tarz rap yapacağım.” düşüncesiyle kafamı kurcalamıyorum. Hoşuma giden, ilgimi çeken ve iyi gelen beatlerime uyuyorum. Çalışma tarzım daha çok akışa uyma şeklinde ve geldiğini hissettiğimde rap ve müzik yazıyorum. Bu mixtape’te KYLE ve Aminé gibi sanatçılardan ilham aldım. Ayrıca Joey Bada$$’ın da büyük etkisinden bahsetmeliyim. Bunların hepsi son derece saygı duyduğum sanatçılar ve gelecekte onlarla projeler yapmak isterim.
İlk şarkı “Hope World”, su sıçraması sesiyle başlıyor ve sözleri de su altında olmaktan bahsediyor. Çıktığın yolculuk ne?
Çocukken Jules Verne’ün Denizler Altında Yirmi Bin Fersah kitabını okuduğumda büyülendiğimi hatırlıyorum. Sanırım kendimi yeni fikirler için tekrar o yere götürdüm ve Hope World’ü yazmaya başlamak amacıyla güdü olarak bir parçasını geri getirdim. Denizaltı, kitapta dünya okyanusunda yol alırken size etrafı gösteren Kaptan Nemo gibi bu şarkı da beni yeni tanıyan insanlara takdim şeklinde. Biliyorum kulağa biraz modası geçmiş gelebilir ama sizi bu şarkıyı dinlerken Profesör Aronnax gibi davranmaya ve benim dünyamda bir yolculuğa çıkmaya davet ediyorum [güler].
Şarkılardan birinin adı olan “Piece of Peace” ne anlama geliyor?
Dünyada birine adımda olduğu gibi umut – öyle şaşalı bir huzur olmasa da olur küçük bir kırıntı da yeterli- olabilirsem bunun benim için çok büyük bir anlam taşıyacağını düşündüm. Başta, “Müziğimle birisinin şahsi huzurunun parçası olursam harika olurdu” diye düşündüm ve beat üzerinde çalışırken kendi neslimde endişe ve sorumluluklarla boğuşan insanlara nasıl bir mesaj göndersem diye düşündüm. Ağır bir konu olduğunu bilsem de huzur üzerine konuşmak istedim ve bu konu üzerinde konuşmaya devam etmek istediğimden ismine “pt. 1″ı ekledim.
“Airplane”de diğer BTS üyelerinin sesi geliyor. Başka şekillerde de katkıda bulundular mı?
Çok özeldi. Bu serüvende beraber olduğum BTS üyelerinin “Airplane”deki grup vokalinde yer almasının şarkıyı daha da içten yapacağını hissettim. Önce üyem ve arkadaşım olan RM’e şarkıya katılıp katılamayacağını sordum. Kabul etti ve kayıtları yapmak için gerçekten sıkı çalıştı ama konuşmaya devam ettik ve dinleyiciyi etkileyecek kısmı oluştururken benim sesimi kullanmayı ve şarkıyı onun üzerinden bitirmenin daha derin bir etki yaratacağında hemfikir olduk. Bunu ben de görebildim o yüzden ne yazık ki liderimizin sesi editleme odasının ardında kaldı. Bu fırsatı, tekrar [RM] ve tüm üyelerime teşekkür etmek için kullanmak istiyorum. Grup vokali ve RM’in rapi telefonumda var ve sosyal medyaya koyup herkesle paylaşma fırsatı için sabırsızlanıyorum!
“Airplane”in sonlarına doğru antileri dikkate almadığını söylüyorsun: “Umurumda değil, mutluyum / Başardım” Bir sanatçı olarak artık “başardığını” hissediyor musun?
Bence dediğiniz gibi “başarmak” kişiye göre farklı anlamlar ifade eder. Bu dizeleri yazarken uçakta birinci sınıf bir koltukta oturuyordum ve uçakta bir koltukta olduğumu, gençken yalnızca hayal ettiğim muhteşem hayatı yaşadığımı ve artık bir şekilde buna alıştığımı fark ettim. Ama önceden de şimdi de aynı kişiyim, aynı J-Hope’um. Hayat hakkındaki düşüncelerim çok fazla değişmedi. Ama dünyam muazzam değişimlerden geçti. Dünyadaki hayranlarımla birlikte olup Kore topraklarına tekrar ayak basma deneyimimin kafamda, “Dostum sanırım başardım…” düşüncesinin dank etmesini sağladığını düşünüyorum. Benim için şu anda sahip olduğum mutluluk ve aldığım muhteşem sevgi, başarıyı tanımlama şeklim.
“Base Line” gıcırtı seslerinin kullanıldığı yoğun bir rap. Bu şarkı senin için ne anlam ifade ediyor? Senin “başlangıcın” ne?
Doğrusu bu parçadan pek bir beklentim yoktu. Şarkılar arasında bir geçiş olarak düşünüyordum ve bu şarkıyı yazarken gevşemiştim sanırım ama sonra son aşamada şarkıyı duyunca beni bayağı şaşırttı. Bu herkese olmayabilir [güler]. Yalnızca hayatımın “başlangıcını”, nasıl başladığımın hikayesini anlatmak istedim. İnsanlar müziğe nasıl başladığımı bilmiyor. Bugünlerde hayatımın ardındaki ölçüt, hayatıma ve işime duyduğum derin minnet. Bunu sözlerde de görebilirsiniz. Benim her şeyim, sahip olduğum bu derin minnetten geliyor.
Bilhassa “Daydream” şahsi bir şarkı gibi geliyor – ama aynı zamanda dans edebileceğin eğlenceli bir ritme sahip. Anlattığı hikaye ne?
İnsanlar beni tanıyor ve halkın gözlerini üzerinde tuttuğu biri olduğumu biliyorum. Bu halk figürünün ardında Jung Hoseok adında sıradan bir çocuk olduğunu göstermek istedim. Dünyadaki her insanın sahip oldukları istekleri ve benim bu yönde bir iş seçtiğim için bu isteklerin üstünü örtmem ve kendime saklamam gerektiğini bunu kullanarak anlatmak istedim. Hayal kurmak, tabii ki uyanıkken genel olarak bize uzak olan şeyleri hayal etmektir. Ama bu hayaller hiç gerçekleşmeyecek olsa bile aklımda o hayalleri kurmak beni rahatlatıyor. Bu konuyu yanlış bir şekilde ifade etmenin çok ağır geleceğini düşündüm bu yüzden de hoplamalı zıplamalı ve eğlenceli bir şeyler koymak istedim.
RM ve SUGA’dan sonra mixtape çıkaran üçüncü BTS üyesi oluyorsun. Sırada kim var?
Öncelikle bu mixtape’i yapma fırsatını yakalamak bir onurdu. Tüm üyelerimiz yaratıcı işlere ilgili ve müzik için derin bir tutkuya sahip, o yüzden herhangi birinden mixtape görsek şaşırmam. Şu anda hepimiz BTS’in yeni albümüne odaklandık. Her zaman çalışıyor ve yeni şeyler yapıyoruz, umarım bize sevginizi göstermeye ve bu heyecanlı serüvenimizde bizimle kalmaya devam edersiniz.
Kaynak: TIME
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.