Süper popüler K-Pop grubunun 9 üyesi, her zamankinden daha samimi bir şekilde küresel şöhretin olumlu ve olumsuz yanlarını, solo kariyerlerini ve geride miras olarak bırakmayı umdukları şeyleri anlatıyor.
“Cheer Up“, TWICE‘ın Şubat ayında Teksas – Fort Worth’da gerçekleşen konserinde çalmaya başladığında kalabalık anında tezahürat yapmaya başladı. K-Pop güç merkezinin en akılda kalıcı şarkılarından biri ve takip etmesi kolay koreografisi ile “Cheer Up“, onu bir encore başlatmak için mükemmel bir parça yapıyor. Dickies Arena’daki bu özel akşamda bir hayran, grubun 23 yaşındaki rapçisi Chaeyoung‘un dikkatini çekiyor ve, “Bir adam tam önümde duruyor ve bana bakarak sanki benimle dans ediyor gibi şarkılarımızda dans ediyordu. O anı hala hatırlıyorum, çok eğlenceliydi” diyor.
Fort Worth konseri, TWICE‘ın tarihi dünya turunun bir parçasıydı. JYP Entertainment‘ın 9 üyeli kız grubu, bununla birlikte ABD’de bir stadyum konseri veren ilk K-Pop kız grubu oldu. Ayrıca Mayıs ayında, “Banc of California” stadyumuna 2 gün daha eklediler. Bu haber, TWICE‘ın fanları olan ONCE‘lar tarafından müjdeyle karşılansa da üyeler biraz endişeye kapılmıştı. 25 yaşındaki Sana, “Stadyum konserinin ABD’de planlandığını duyduğumuzda bazılarımız gerçekten yapıp yapamayacağımızdan endişe duydu” diyor. Salgın devam ediyordu ve TWICE ABD’de hiç bu kadar büyük bir sahnede yer almamıştı. Ancak bütün günlerin biletleri, kesinlikle hiçbir hayranı şaşırtmayacak şekilde çabucak tükendi.
“Başlangıçta bir gün kendi konserimizi vermeyi gerçekten hayal ediyorduk. Ama şimdi Kore’de, ABD’de ve tüm dünyada konserler veriyoruz ve bu gerçekten sıra dışı.” – Sana
Grup, Banc of California Stadyumu‘nda sahneye çıkmadan önce, Mayıs ayının ortalarında benimle konuşurken “gerçek dışı” kelimelerini birkaç kez tekrarladı. Son seferkinden biraz farklı olsa da, TWICE ile ilk kez 2019’da röportaj yaptım. O zamanlar sadece 4’ü vardı ve telefonla konuşmuştuk. Şimdi ise 3’erli gruplar halinde rahat tişörtler içinde bir masanın etrafında oturup çevirmenler aracılığıyla Zoom üzerinden sohbet edebiliyoruz. Dünya turlarından ve 2015’teki ilk çıkışlarından bugüne nasıl değiştiklerinden ve inişleri çıkışları dahil bu küresel şöhreti deneyimlemenin gerçekten nasıl bir şey olduğundan bahsettiler.
TWICE şu anda; 10 milyon kümülatif albüm satışı, 4 milyar Spotify dinlenimi ve Nayeon‘unkini de eklersek Billboard 200‘ün ilk 10’unda 3 albümle inkar edilemez bir şekilde dünyanın en iyi kız gruplarından birisi olsa da başlangıçları aslında çok belirsizdi. Grubun 25 yaşındaki ana dansçısı Momo, “Like Ooh-Ahh ile çıkış yaptığımızda, ilk başta pek iyi gitmedi. Bu yüzden asla bu şekilde büyüyeceğimizi düşünmedim” diyerek eskiyi hatırlıyor. Bu biraz şaşırtıcı, çünkü herhangi bir ONCE size TWICE‘ın 2015’te yayımlanan ilk şarkısı Like Ooh-Ahh‘ın grubun en ikonik şarkılarından birisi olduğunu söyleyecektir, yani sadece YouTube’daki 450 milyon izlenme sayısına bakmanız bile yeterli. Ama Momo bu düşüncesinde yalnız değildi. Grubun 25 yaşındaki lideri Jihyo da onu onaylıyor: “Like Ooh-Ahh listelerde üst sıralarda değildi. Bu yüzden hiçbir beklentim yoktu. Geleceğimizi hayal edemedim.”
Kaderlerinin; ışıltılı, rekorlar kıran ve harikalarla dolu bir kader olacağını bilmiyorlardı.
Büyük bir kitabı onların ilkleri ve enleri ile doldurabilirim ama burası internet ve yapacak işleriniz olduğunu biliyorum, bu yüzden sadece birkaçını not edeceğim. Yayımlanmasından 5 ay sonra Like Ooh-Ahh en çok izlenen K-Pop çıkış şarkısı oldu. 2018’te TWICE en fazla kümülatif albüm satışı gerçekleştiren K-Pop kız grubu oldu ve 2021’de Little Mix‘i geçerek en fazla 100 milyondan fazla izlenen müzik videosuna sahip kız grubu oldular.
Ve şimdi hakimiyetleri güvence altına alınan TWICE, yeni bir döneme giriyor. Grup, çıkışlarından bu yana müzik performanslarında ve sosyal medyada çoğunlukla tek bir birim olarak aktif oldular. Ancak tüm hayranları memnun edecek şekilde, bütün üyeler Mayıs ayında kişisel Instagram hesabı açtı. Ve 24 Haziran’da Nayeon, solo çıkışını yapan ilk üye oldu. Cosmo’ya gönderdiği mesajda, “Umarım mini albümüm, TWICE için keşfedilecek çok şey olduğunu ve TWICE’ın sanatçı olarak sahip olduğu sonsuz potansiyeli gösterir” dedi.
Hepiniz turunuz için Şubat ayından beri seyahat ediyorsunuz. Gösteriler arasında otellerinizde ne yapıyorsunuz?
Nayeon: Konular çok değişken olabilir ama son zamanlarda birbirimize 2-3 olası durum verdiğimiz ve birini ya da diğerini seçmemiz gereken bir oyun oynayıp durduk.
Chaeyoung: Örneğin; sevgilinin çamaşırını arkadaşının evinde ya da arkadaşının çamaşırını sevgilinin evinde mi bulmayı tercih edersin gibi.
Nayeon: Bu oyunu o kadar oynuyoruz ki sonunda gerçekten saçmaladığımız oluyor. 6-7 saat aralıksız oynayabiliyoruz.
Vay, peki en çok saçmalayan kim oluyor?
Chaeyoung: Nayeon.
Nayeon: Bu oyunun en eğlenceli ve en bağımlılık yapan kısmı, her şeyi daha karmaşık ve aralarından seçim yapmayı zorlaştıracak şekilde eklemeler yapabilmen. Bu yüzden saatlerce oynayabiliriz. Ayrıca otellerde sıklıkla yaptığımız şeylerden birisi de kendimizce dans etmek. Sanki özel bir kulüpteymişiz gibi şarkılar çalıp dans ediyoruz.
Kulağa çok eğlenceli geliyor! Tamam, o halde biraz nostalji yapalım. TWICE bu yıl 7. yılını kutluyor. 2015’ten bugüne nasıl bir değişim geçirdiğinizi düşünüyorsunuz?
Dahyun: Kıyafetlerim söz konusu olunca, önceden çok muhafazakardım. Ne zaman bir gömlek giysem bütün düğmeleri sonuna kadar iliklerdim. Ama şimdi biraz daha cesurum. Bu şekilde daha çok farklı stil deneyebiliyorum.
Sana: Daha öncesinde Dahyun, birazcık açık bir kıyafet giyse stilisti çağırırdı ve görünen kısımlarını kapattırırdı. Ama şimdi daha cesur.
Kişiliğinizin değiştiğini düşünüyor musunuz?
Tzuyu: TWICE’tan önce hiç konuşkan biri değildim. Şimdi de çok konuşkan olduğumu söyleyemem. Ama kesinlikle o zamana göre çok daha fazla konuşuyorum ve eskisinden daha çok dışarıda takılıyorum. Ve tüm bunlar, hayranlarımızla iletişim kurma arzum sayesinde oldu.
Mina: Şimdi ilk çıkış yaptığım zamana göre daha konuşkanım ve kendimi ifade etmem daha kolay. Bunun hayranlarımızla iletişim kurmaktan ve üyelerimizle birlikte olmaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Artık daha fazla duygularımı belli edebiliyorum gibi hissediyorum.
Jeongyeon: Benim MBTI’ım eskiden ISFJ’di (içe dönük, algılayan, hisseden, yargılayan). Çok plan odaklı ve kontrolcüydüm. Ama son zamanlarda J harfi P olarak değişti. Bu da benim spontane ve daha açık fikirli olduğum anlamına geliyor.
Jeongyeon, sence neden “J( Yargılayan)” yerine “P(Algılayan)” oldun?
Jeongyeon: Eskiden planlarımın planladığım şekilde ilerlemesini izlemeyi severdim. Ama bir keresinde işlerin planladığım gibi gitmediğini gördüğümde garip bir şekilde rahatlatıcı olduğunu fark ettim. Ve ondan sonra böyle değiştim.
Momo: Benim için en büyük değişiklik grup olarak ilişkimizde ve dinamiğimizde oldu. Artık birbirimizi gerçekten iyi tanıyoruz ve birbirimizin yanında çok daha rahatız.
İlişkinizin en fazla değiştiğini düşündüğünüz bir üye var mı?
Jeongyeon: Benim için Chaeyoung. Grubumuzun en genç üyelerinden birisi ve reşit olduğu zamandan sonra çok fazla içki seansı yaptık. Bana gerçekten içini açtı ve birbirimizi daha iyi tanıdık.
Dahyun: Çıkış yaptığımız zaman Sana ile ilişkim çok yakın düzeyde değildi. Çıkış öncesinde farklı takımlardaydık ve birbirimize sadece “Merhaba” diyorduk ama gerçek anlamda hiç oturup sohbet etmemiştik. Ama yıllar geçtikçe beni en çok önemseyen kişi oldu. Özellikle hasta olduğumda falan ilk gelip elimi tutan Sana oluyor.
Sana: Bir keresinde bir radyo programı yapıyorduk ve Dahyun’un burnu tıkalıydı. Burnunu sümkürmesine yardım etmiştim.
TWICE pek çok ilke imza attı. Sizin için en anlamlı olan hangisiydi?
Jihyo: En unutulmaz ilkim 2016’da bir müzik şovunda ilk ödülümüzü kazandığımız zamandı. Canlı bir yayındı. O zamanlar çok yorgun ve meşguldük, neredeyse ödülü aldığımızın farkında değildik. Orada değil gibiydik. O sırada üyelerden biri hastaydı ve acile gitmesi gerekti. Birbirimize sarıldığımızı ve neredeyse her gün ağladığımızı hatılıyorum, çünkü bizim için çok zordu. Ama listelerde yükseldiğimizde ve o kupayı elimize aldığımızda, her şeyin yolunda olduğunu hissettik.
Mina: En aklımda kalan tek başımıza verdiğimiz ilk konserimizdi. O zamanlar bir kız grubu olarak kendi konserimizi vermemiz kolay değildi. Ve o başlangıcı yaptığımızdan beri, şimdi ülke ülke geziyoruz. Bu, bizim için çok anlamlı bir başlangıçtı.
Dünyanın dört bir yanında hayranlarınız var. Çıkış yaptığınızda bu şöhret seviyesini hayal ediyor muydunuz?
Tzuyu: Tam olarak değil. Bu kadarını hiç düşünememiştim..
Nayeon: Bunu hayal etmemiştik. Sadece biz değil, K-Pop pazarı da yıllar içinde çok gelişti. Şu anda bu kadar çok küresel hayranımızın olmasının sebeplerinden birisi de bence bu. Çıkışımızı Kore’de yaptığımız için Kore’de mümkün olduğunca çok insan tarafından tanınmayı umuyorduk. Bu kadar çok küresel hayranı gerçekten beklemiyorduk.
Chaeyoung: K-Pop pazarı büyüdükçe, dünya çapında daha ünlü olmamız için daha fazla fırsat verildi. Ve şimdi hiç ziyaret etmediğimiz ülkelerde bile hayranlarımız var. Bu gerçekten inanılmaz.
Şöhretin olumsuz yanlarından ne sıklıkla bahsedersiniz? Hayranlarınızın bilmediğini düşündüğünüz, bu kadar ünlü olmanın olumsuz yanları var mı?
Sana: Özellikle havaalanlarında kişisel bilgilerimin sızmasından gerçekten endişeleniyorum. Pasaportumu gösterirken bazen insanlar yukarıdan fotoğraf çekiyor.
Jeongyeon: Bugünlerde cep telefonumdan rastgele aramalar alıyorum. Bazen bunun nasıl olduğu konusunda endişeleniyorum.
Jihyo: Buna şöhretin dezavantajı demek istemiyorum ama şunu söylemeliyim ki şu anda da çok meşgulüz ve yeterince bireysel zamanımız yok. Biraz daha kendime ayırabileceğim zamanım olsun istiyorum.
Tzuyu: Benim için de benzer şeyler. Aldığımız sevgi için çok müteşekkirim. Yine de kafamızı rahatlatabilmek ve kendimizle ilgilenmek için biraz zamanımız olsa harika olurdu.
Evet, kesinlikle haklısınız. Peki buna göre zihinsel sağlığınıza nasıl bakıyorsunuz?
Dahyun: Dışarıda dolaşırken rahatlamak için yemek yerim. Personelimiz her zaman gerçekten sağlıklı ve lezzetli yemekler hazırlar, bu yüzden konserlerden sonraki en önemli kısım budur. Ve kişisel olarak banyo yapar ve uyurum. Ve bazen YouTube’da komik videolar izlerim.
Momo: Çalışırken diğerlerinden daha enerjik kalabilen bazı üyelerimiz var. Yorgun olduğumda ve en iyi halimde olmadığımda beni gerçekten güldürüyorlar ve sadece onlarla konuşarak daha fazla enerji alıyorum. Ve yorulduklarında onları güldürüyorum.
Mina: Yalnız başıma çok fazla zaman geçiren birisiyim. Ve diğer üyeler, benim kendi başıma yapamayacağım şeyler istendiğinde bana gerçekten yardımcı oluyorlar. Örneğin diğer üyeler sayesinde su kayağı deneyimi yaşadım ve beni harika yemekler yemeye davet ettiler.
Nayeon: Birlikte çalıştığımız için benzer zorluklar yaşıyoruz. Ama bu zorluklardan şikayet etmedikleri zamanlar, diğer üyelerden çok şey öğreniyorum. Diğer üyeleri izlemek bile bana enerji veriyor.
Son sorum biraz büyük olacak. Elli yıl sonra TWICE’ın nasıl hatırlanmasını istersiniz?
Chaeyoung: Kendi videolarımıza baktığımda şarkılarımızın, dinleyenleri en sevdikleri anılarına ve hayatlarında o şarkıyı ilk duydukları ana nasıl götürdüklerine dair birçok yorum var. Ve ben de, bazı şarkılarımızı dinlediğimde o zamanlara gidiyorum. 50 yıl sonra da şarkılarımız veya müzik videolarımız bu anıları tetikleyebilirse gerçekten harika olur.
Tzuyu: Zamanımızın efsanevi grubu olarak hatırlanmak istiyorum.
Kaynak: COSMOPOLITAN
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.